Çin’in ekonomik istikrarına ve azalan küresel talebe ilişkin endişelerin ortasında, Dünya Bankası gelişmekte olan Doğu Asya ve Pasifik’e yönelik büyüme tahminlerini revize etti. Bankanın Pazartesi günü Asya’ya ilişkin raporunda açıklanan en son değerlendirmesi, bölgenin 2023’te %5’lik bir büyüme göreceğini öngörüyor; bu, daha önce Nisan ayında yapılan %5,1’lik beklentiye kıyasla mütevazı bir düşüş. 2024 tahmini de %4,8’den %4,5’e ayarlandı.
Merkezi Washington’da bulunan Dünya Bankası, Çin’e yönelik 2023 büyüme tahminini %5,1 seviyesinde sabit tutuyor. Ancak 2024 yılına ilişkin beklentiler yüzde 4,8’den yüzde 4,4’e düştü. Bu yeniden kalibrasyon, Çin’in şu anda karşı karşıya olduğu sayısız zorluktan kaynaklanıyor. Bunlar arasında artan borç seviyeleri, sallantılı bir emlak sektörü ve daha geniş “uzun vadeli yapısal faktörler” yer alıyor.
Bankaya göre Çin’in ekonomik gidişatı muhtemelen daha çok iç dinamiklerden etkileniyor. Bunun tersine, diğer bölgesel ekonomiler dış değişkenlerden önemli ölçüde etkilenecek. Doğu Asya ekonomilerinin çoğunluğunun 2020’den bu yana, başta Kovid-19 salgını olmak üzere olumsuzluklardan toparlanmalarına rağmen, Dünya Bankası büyüme oranının önümüzdeki yıllarda yavaşlayacağını öngörüyor.
Bankanın dile getirdiği özel bir endişe, hem devlet hem de kurumsal borç seviyelerindeki endişe verici artışla ilgili. Çin, Tayland ve Vietnam gibi ülkeler bu alanda özellikle dik artışlara tanık oluyor. Bu tür yükselen borç seviyelerinin, kamu ve özel yatırımların daralması ve faiz oranlarının yükselme olasılığı, dolayısıyla özel kuruluşların borçlanma maliyetlerinin artması da dahil olmak üzere potansiyel sonuçları var. Bankanın analizi, GSYH’ye oranla devlet borcundaki yüzde 10 puanlık bir artışın, yatırım büyümesinde yüzde 1,2 puanlık bir düşüşe yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Benzer şekilde, özel borçtaki karşılaştırılabilir bir artış, yatırım genişlemesinde yüzde 1,1 puanlık bir azalmaya yol açabilir. Özellikle Çin, Malezya ve Tayland gibi gelişmekte olan diğer ekonomileri geride bırakan ülkelerde artan hane halkı borcu, özel bir çekişme noktasıdır. Artan hane halkı borcu, gelirin daha önemli bir kısmını borç hizmetlerine yönlendirerek tüketimi potansiyel olarak azaltır ve sonuçta harcama kesintilerine yol açar. Dünya Bankası, hane halkı borcundaki yüzde 10 puanlık artışın tüketim artışını potansiyel olarak yüzde 0,4 puan azaltabileceğini vurguluyor.
Mevcut göstergeler, Doğu Asya ve Pasifik bölgesindeki hane halkı harcamalarının henüz salgın öncesi zirvesine ulaşmadığını gösteriyor. Spesifik olarak Çin’de perakende satış trendleri bir miktar durağan seyrediyor ve bu durum şu faktörlerin birleşiminden kaynaklanıyor: konut fiyatlarındaki düşüş, hane halkı gelirindeki yavaşlayan büyüme, ihtiyati tasarruf eğilimi, artan hane halkı borçları ve yaşlanan nüfus gibi demografik değişimler.