Endişe verici bir gelişme olarak, Brezilya’nın Amazon Yağmur Ormanlarında 100’den fazla yunusun, bölgedeki en şiddetli kuraklık ve kavurucu su sıcaklıkları nedeniyle trajik bir sonla karşı karşıya kaldığı görüldü. Brezilya Bilim, Teknoloji ve Yenilik Bakanlığı tarafından finanse edilen saygın bir araştırma kurumu olan Mamirauá Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü, Tefé Gölü’ndeki bu cansız yunusları ortaya çıkardı.
Enstitüdeki uzmanların ilk göstergeleri, 102 Fahrenheit dereceye ulaşan aşırı sıcaklıklar ile Amazon’da bu felaketi yaratan son kuraklıklar arasında güçlü bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Tek ekolojik yıkım bu değil: Tefé Gölü’nde binlerce balık da telef oldu. Eşsiz biyolojik çeşitliliğiyle tanınan Amazon Yağmur Ormanı, sayısız tür için bir sığınaktır. İçinden geçen Amazon Nehri, dünyanın en büyük su yolu olarak duruyor.
Ancak Amazon’un el değmemiş ortamı ciddi tehditlerle karşı karşıyadır. İnsan müdahaleleri ve son zamanlardaki aşırı hava koşulları alarm zillerini çaldı. Aciliyetin farkına varan Amazonas eyaleti geçen ay çevresel bir acil durum ilan etti ve ardından 20 milyon dolarlık özel bir müdahale stratejisi izledi.
Amazon’da görevli İngiltere merkezli araştırmacı Daniel Tregidgo, sıkıntısını The Guardian’la paylaştı. Şöyle yakındı: “Pembe nehir yunuslarına tanık olmak bir Amazon harikasıdır. Bir ölüyü keşfetmek yürek parçalayıcı ama yığınlarca ceset görmek ne kadar acı verici? Bu felaket.”
İnsan cephesinde ise sonuçlar aynı derecede rahatsız edici. Kuraklığın geniş kapsamı, yıl sonuna kadar potansiyel olarak yarım milyon insanı etkileyebilir. Su yollarının birincil ulaşım yöntemi olması nedeniyle azalan nehir seviyeleri, yiyecek ve su gibi temel kaynakları engelliyor ve birçok yerel topluluk için hayati önem taşıyan balıkçılık faaliyetlerini önemli ölçüde etkiliyor.
Amazonas eyaletinin proaktif yaklaşımı, etkilenen bölgelerde gıdadan kişisel hijyen ürünlerine kadar temel malların dağıtımını içeriyor. Vali Wilson Lima, çeşitli hükümet kademelerinin etkilenen ilçelere destek sağlayacağının garantisini verdi. Son verilere göre 15 belediye olağanüstü hal ile boğuşuyor, 40 belediye daha yüksek alarm durumunda.
Bu kuraklığı şiddetlendiren önemli bir faktör, tropik Pasifik Okyanusu’ndaki ortalamadan daha sıcak deniz suyuyla bilinen, küresel hava durumunu etkileyen ve genellikle yağmur bulutu oluşumunu engelleyen El Niño iklim olgusudur. Küresel sıcaklıkların artmasıyla birlikte kuraklıklar daha sert, daha uzun süreli ve daha sık hale geliyor; bu da bize iklim değişikliğiyle mücadelenin acil ihtiyacını hatırlatıyor.